2 Nisan 2007 Pazartesi

katakullilere doyamam

ne diyim ben sana değerli günlük,anlatıcak hem çok şey var hemde çok az,insan yaşarken kaptırıp gidiyor kendini sonrada unutuyor olan biteni,bülent iş seyahatine çıktı şimdi izmir yollarında ,bende onun her seyahate çıkışında olduğu gibi gerim gerim gerilip sabahı sabah edicem sanırım,bu arada sana yazayım dedim dedim ama ne yazacağımı bilmeden oturdum buraya ,biraz bizlerden anlatayım sana istersen ,kızlar artık okuma olayını çözdüler ,bazen yazarken harf unutuyorlar falan ama artık o kadar olur herhalde,bu arada biliyorsun benim trioidlerim çalışmıyordu ve ilaç kullanıyorum bir senedir nerdeyse,bu hastalık anneden kızlarına geçebilirmiş bilirmisin sen bunu, bende gidip bizim kızlara tsh tahlili yaptırıveriyim bari dedimdi aylar önce ama oydu buydu şuydu berikiydi derken (anlatımlarımda istersem sonsuza kadar uzatabilecek beyin gücüne sahip bir insanımdır) e atladık bu zamana kadar geçen hafta yaptırdım testi,sonuç benim küçük tombalaklarımda anneleriyle aynı hastalığa sahiplermiş,üzüleyimmi sevineyimmi şaşırdım ,kızlar ciddi sevindiler hatta deniz es kaza onda bu hastalık çıkmazsa biz doğayla yanlız başımıza ya bu hastalığın zevkli alemine onsuz akıp gidersek diyerek ağladı bile,neyse korktuğu olmadıda allahtan çocukcağız konu dışı kalmadı,şimdi ilaç ayarlaması felen yapılacak işte öyle...
bu deniz neden böyle yapıyor her konuda anlayabilmiş değilim iyi şeyleri anladımda kötü şeyleride mutlaka paylaşmak istiyor bu hastalıkta olduğu gibi,bu çatlaklar bana geçen hafta ilk katakullilerini kurdular,düşün banaa,benki ne katakulliler düzenlemiş ana baba nasıl 2 dak da ayartılır isimli bir kitap bile yazdırmış bir insanım pöh çok acemiler canım çok...
bundan 2 ay önce falan,doğanın öğretmeni beni aramıştı okuldan doğanın karın ağrısı var gelip alabilirmisiniz ağlıyor diye amanın diye koştum tabi hemen yavrucağıma neyse ben gittim okula bu ağlak suratıyla dudakları sarkıtmış beni görünce gözünden yaşlar fışkırdı falan ,hadi dedim eve gidelimde dinlen, tamam dedi bu ama bir baktım yanında oturan kankası zeynoda aynı durumda dokunsan ağlıycak ,dokundum tabi hemen aman dedi benimde bir kulağım ağrıyorki..zeynonun annesi çalışıyor gelip alamaz kızını tabi,öğretmenden izin aldım zeynoyuda alıp bu iki deliyi eve getirdim ben ,bunlar biraz sızlandı yattı kalktı falan ama 15 dak sonra oyunun,eğlencenin göbeğine vurdular anladımki yarısı hikaye bu mevzunun ama hiç yüzlerine vurmadım(daha sonra denizin eve gelipte amanın bensiz eğlence olmuş bu evde nihaaa diye bir ağlaması varki anlatsam okumaya doyamazsın)neyse gelelim geçen haftaya yine telefonda doğanın öğretmeni,yine karın ağrısı yine gelirmisiniz,gittim baktım ağlıyor bu,e dedim hadi doktora ordan eve,tamam dedi süzük bir sesle sonra ekledi anne zeynonunda kulağı.... pardon dedim ben,hayır annesi çalışıyor onun sen onuda alsan... ahahahahaha banaa...dedim güzelim gel senle biz biraz konuşalım,çıktık bahçeye dedim tam olarak neren ağrıyor karnım dedi süzük hanım,hemen doktora gidelim dedim ben zeyno dedi dedim zeynoyu alamayız annesini ararım gelsin alsın,doğacımın rengi geldi aniden açık hava iyi geldi bana geçti karnımın ağrısı dedi,belkide gaz sancısıydı dedim ben ,evet evet belkide pırttı sadece dedi,ya dedim pırttır o neyseki geçti,
doğa kuzu kuzu sınıfına döndü...
biz bunları konuşurken denizin sınıfından tuvalete giden bir çocuk yemeyip içmeyip denize diyorki annen bahçede doğada yanında ,aman allahım ben doğayı sınıfına sokarken deniz bir fırlayış fırladıki sınıfından anneee diye efendim dedim ne oluyor,doğaya döndü bu, doğa senin neren ağrıdı karnım hah benimde başım ağrıyor anneeeee,ahahahahaha banaaa...hasssss diye dilimin ucuna kadar geldiğini itiraf ediyorum günlük ama azımdan çıkmadı başka tarafımdan çıkmış olabilir o an farkında değilim .......

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder